İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı RTÜK’e yazı gönderip 12 yıl önceki kayıtları istedi: Medyaya Gezi kuşatması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dün Radyo Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) gönderdiği yazıyla 12 yıl önce yaşanan ve milyonlarca yurttaşın katıldığı “Gezi Parkı” protestoları sırasında “propaganda mahiyetinde” yayın yapan medya kuruluşlarının yayın kayıtlarını istedi. 

2013 yılındaki eylemlerle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. 

Savcılık, gönderdiği yazıda RTÜK’ten, Gezi protestolarının başladığı tarih olan 27 Mayıs 2013’ten itibaren “gösterilerin yaygınlaşması, propagandasının yapılması, kamuoyuna legal gösterilmesi şeklinde gerçekleşen ve olayların büyüyerek kamu güvenliğini tehdit eder hale gelmesine sebep olan” tüm medya kayıtların derlenerek üst yazı ile başsavcılığa gönderilmesini istedi. 

Savcılığın yazısında, protesto döneminde bazı gruplar tarafından Twitter üzerinden #occupygezi ve #DirenGeziParkı gibi hashtagler açılarak Gezi Parkı’nın simgeleştirildiğini belirten savcılık yazısında, yazıda, “…ısrarla ‘direniş, ayaklanma vb.’ çağrılar ile anılır hale getirilmiştir” ifadelerine yer verdi. 

KAZAN: KEYFİ BİR SÜREÇ

“Benzer yürüyüşlere teşebbüs edilemesin, korku dört bir tarafı sarsın, herkes titresin” düşüncesiyle böyle bir yol izlendiğini belirten eski İstanbul Barosu Başkanı hukukçu Turgut Kazan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıf yaparak toplantı ve gösteri hakkının uluslararası hukukça güvence altına alındığını vurguladı. 

Kazan, “Hukukla bağdaşır yanı yoktur, yasayla bağdaşır yanı yoktur. Keyfi bir sürecin yeniden başlatılacağı anlaşılıyor” diye konuştu.

“GEZİ DİRENİŞ SEMBOLÜ”

Avukat Celal Ülgen ise “Siyasi iktidarın Gezi’yi aklından çıkarmamış olduğunu göstermektedir. Gezi aslında genç kuşağın haksızlığa karşı direniş sembolüdür” dedi.